2 Nisan 2009 Perşembe

Hap şuu! deyip geçmeyin...



Hapşırmak deyince aklıma gelen sevgili Marilyn’in o yüksek akortlu sesidir… Okulda hapşırmalarını hatırlıyorum, millet bize bakardı, hayretlerinin sebebi bu kadar yüksek bir sesin bu denli naif birinden çıkması idi büyük ihtimal… Bu sıralar bolca hapşırıyorum... Hayırlı bir şeymiş bu… Esasında aksırma olan adı halk arasındaki hapşırma olarak telaffuz ediliyor niyeyse... Ayrıca insan hapşırınca birkaç saniyelik zaman dilimi içerisinde kalbin atışı durur ve kalp bu esnada dinlenirmiş Bundan sonra kalp tekrar çalışmaya başlar, istemsiz yapılan bu hareketle doğal nefesle atamadığımız birçok mikrobu bu yolla atabiliyoruz da çevreyi kirletmemizin sonucu ne oluyor peki düşünen var mı : )

Eskiden hapşırmanın önemli bir tehlike olduğuna inanılırmış. Milattan önceye kadar varıyor bu mesele..yani konuyu derinlemesine incelemek için milattan önceye kadar gittim..araştırma deyince böyle olmalı..ne diyorduk ; m.ö.dördüncü yüzyılda Aristo ve tıbbın babası sayılan Hipokrat'ın öğretileriyle insanlar, hapşırmanın başın yabancı maddelere karşı bir savunma refleksi olduğunu öğrendiler. Hapşırma bir hastalığın başlangıcı olduğundan hastalığın sonunun kötü bitmemesi için hapşırana 'uzun yaşa', 'sağlıklı yaşa' gibi sözlerin söylenmesi âdeti bu zamanlarda başlamış. Hapşırana “God bless you” (tanrı seni kutsasın) akabinde hep beraber manasına “all together” denir, aklınızda olsun… Olurda yurt dışında hapşırır birisi, cahil kalmayın. İtalya’da durum daha bir farklı, altıncı yüzyılda veba hastalığı tüm şiddeti ile başlamış, belirtisi kronik hapşırma imiş. Hatta Papa durumu iyice ilerletip “God bless you” denilmesini yasa olarak yayınlayıp ve mecbur kılmış. Bu yasa ile ayrıca hapşıranın çevresinde 'God bless you' diyecek kimse yoksa o kişinin kendi kendisine 'God help me' (Tanrı yardımcım olsun) demesi de tavsiye edilmiş. Bizim dinimizde de aksırmak hayırlı kabul edilmiş, hapşıran bir Müslümanın “elhamdülillah” ( Allaha hamdolsun) demesi, orada bulunanların da hapşıran kişiye, “yerhamükellah” ( Allah sana rahmet etsin) diyerek mukabelede bulunması, hapşıran kişinin de tekrar, “yehdînâ ve yehdîkümullah” ( Allah (c c ) bize ve size hidayet etsin) demesi, Peygamberimiz (s a v ) Efendimizin sünnetidir

Almanlar “gesundheit” İtalyanlar felicita diyormuş hapşıranlara… Bu arada ‘felicita’ diye bir şarkı vardı hatırlıyorum… Al Bano& Romina Power ikilisinin söylediği… Sanırım Eurovision ikincisi olmuştu. Ne derli toplu bir çift idiler... O zamandan bu zamana ne kadar değişti dimi Eurovisionun vizyonu: ) şimdi düm tek düm tek deyip sallamak gerekiyor. Nereden nereye geldim… Çağ atlamak buna mı deniyor bilmem ama konudan konuya atladığım kesin…

Bu arada aramıza katılan zat-ı muhtereme hoş geldiniz diyorum... Sevgili Yul Brynner’ ı en son Siyam Kralı olarak bir filmde görmüştüm, esip gürlüyordu… Umarım sizde o vasıflar yoktur… Var ise de bize sökmeyeceğini bilmenizi yoksa bildirmeyi isteriz : )

2 "yorum yapmam icabetti" diyen.:

Marilyn dedi ki...

hapşurduğum o günlerimizde yanımdan kaçardın millet bize dönüp bakacak diye hatırlarsan :P

yul sana hoşgeldin diyorum :)
esip gürle istersen diyorum bende ama sonrası için ne olacağı konusunda garanti veremem bilesin :))

Brigitte dedi ki...

bildi mi acaba? :)