ha bundan neler çıkarmalıyım..çok şey..hani zamansız,çabasız kozasından çıkan tırtılın asla kelebek olamadığı vs türde bir sürü anlatılagelen öykülerde vardır..
birilerine yardım etmeliyiz amenna...ama bu yardımı istemeliler...istemeyenin hayatına müdahale boyutuna gelebiliyor bazı yapılanlar...ve bir işe yaramıyor..teşekkür beklerken; -yapmasaydın- diyor sana adam...senden isteyen mi oldu diyor...e her ne kadar nönkörce bir karşılık da olsa haklılar...
zorda olanı izleyeceksin..eğer cidden kendi başına düzelemeyecek durumda ise koşacaksın..destek olacaksın..onun dışında kendi kendine kalkmasını öğrenmesi gerekiyor...bu onu güçlendirir...bir tür, balık vermekten çok balık tutmayı öğretmek gibi..
tabi ki bazı rahata alışık tiplerimiz boldur...alışıktırlar hazıra konmaya..mağduru oynamaya..onlara koşup yardım etmenin şükran duygusunu da duymazsınız..karşılığını zaten göremezsiniz..hatta bir kez yardım etmez iseniz boş bulunup tüm yaptıklarınız boşa gider ve acımasız biri olup çıkarsınız...
son söz nedir; yardıma ihtiyacı olanların bunu istemelerine fırsat vermeyi öğrenmek..
umarım...